Karadeniz Bölgesi, iklim özellikleri nedeniyle (bol yağış, nemli hava, güneşlenme süresinin diğer bölgelere göre daha az olması) domates yetiştiriciliği için Akdeniz veya Ege gibi bölgeler kadar ideal olmasa da, belirli çeşitler ve yerel adaptasyonlarla başarılı üretimler yapılabilmektedir. Özellikle yerel tohumlar ve atalık çeşitler, bölgenin iklimine daha dayanıklı ve adapte olmuş durumdadır.
Orta ve Doğu Karadeniz'de, yerel domates popülasyonlarının incelenmesi ve gen bankaları kurularak bu çeşitliliğin korunması ve yeniden üretime kazandırılması üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Bu, bölgeye özgü, belki de verimliliği veya dayanıklılığıyla "anarşist" olarak tanımlanabilecek çeşitlerin varlığına işaret eder.
Yüksek Verimlilik: Bölgedeki bazı yerel çeşitler, iklim koşullarına rağmen bol ve verimli ürün verebilir. Bu, çiftçiler tarafından "anarşist" (yani kontrolsüzce bol veren) olarak adlandırılmasına neden olabilir.İklime Uyum ve Dayanıklılık: Karadeniz'in nemli ve zaman zaman serin iklimine dirençli, hastalıklara karşı dayanıklı çeşitler "anarşist" olarak görülebilir çünkü zorlu koşullara rağmen gelişmeyi sürdürürler.Farklı Fiziksel Özellikler: Bölgeye özgü bazı domateslerin şekil, boyut veya sertlik açısından diğerlerinden daha farklı ve belirgin olması, "anarşist" tanımına uymasına yol açabilir. Örneğin, Safranbolu Maniye Domatesi gibi coğrafi işaretli ürünler, ince kabuklu, etli ve dolgun yapısıyla öne çıkar ve Karadeniz iklimi ile karasal iklim geçiş kuşağında yetişir.
"Osmanlı Domatesi" gibi Yerel Çeşitler: Gümüşhane'de yaklaşık 100 yıldır ekimi yapılan ve "katır kalbi" veya "manda yüreği" olarak da bilinen "Osmanlı Domatesi" gibi yerel ve atalık çeşitler, yöre iklimine uygunluğu, soğuğa ve hastalıklara dayanıklılığı, kendine özgü tat ve aromasıyla dikkat çeker. Bu tür çeşitler, genetiği bozulmadan günümüze gelmiş, güçlü ve dirençli yapısıyla adeta "anarşistçe" doğallığını korumuştur.
Yorumlar